30 Temmuz 2012 Pazartesi

özgür mumcudan bedaş işçilerini anlatan güzel bir yazl


Elektrik sayaçlarınızı okuyan birileri var. Küçümseyip geçilecek iş değil. Yaşar Kemal mesela gençliğinde havagazı kontrolörüymüş. Romanlarında evleri nasıl bu kadar gerçekçi tasvir ettiğini merak edenlere Kemal’in cevabı gençliğinde yaptığı mesleği olurmuş:
“Çünkü ben gençliğimde Havagazı İdaresi’nde gaz kontrolörlüğü yaptım. İstanbul’un evlerini mutfak mutfak bilirim.”

Dün havagazı bugün elektrik. Hayatın çok içinde bir iş yani. İETT belgeselinde Can Dündar ve Nebil Özgentürk’e şöyle anlatıyor o günlerini Yaşar Kemal:

“Maaşım 105 liraydı. İyi para...Her sabah saat 7’de gaz kontrolüne çıkıyordum. İşte ‘Gaz kontrol!’ diyorsun, kapı açılıyor, mutfağa giriyorsun. Sayaç okuyorsun. Öğleye kadar kapı kapı geziyorsun. Bir ayda bir bölgeyi bitirirdik. Sonra başka bir bölge verilirdi. Böylece bütün şehri yürüdük. 1.5 sene çalıştım orada. Sonradan hesaplamıştık; 1.5 senede buradan Tahran’a gidecek kadar yol yürümüşüz.
Yalnız iyi yemek vermiyorlardı. Biz de açlık grevi yaptık. Bunun üzerine ben dahil greve katılan herkesi kovdular. Orada edindiğim tecrübeyle 40 lira aylıkla çeltik tarlalarında su kontrolörlüğü yaptım. Orada biriktirdiğim parayla da daktilo aldım, arzuhalciliğe başladım.”
Bu hikâye 60 sene öncesinin hikâyesi. Genç kontrolör Yaşar Kemal çalışma koşullarına isyan etmiş. Grev yapmış, kovulmuş.
Bedaş’ın taşeron şirketi Marsaş’a bağlı çalışan elektrik kontrolörleri de çalışma koşullarına isyan etti. Maaşları iki aydır verilmiyordu, sayıları azdı, iş yükleri fazlaydı.

İş Kanunu’nda bir madde var. İşveren maaşını 20 gün geciktirirse iş durdurma hakkın var. Onlar da öyle yaptılar. Haklarını istemek için hakları olan bir eylem yaptılar. Neticede elbette burası Türkiye olduğu için kovuldular. Hem sendikalıydılar hem de haklarını aramışlardı. Yaşar Kemal’den bu yana bunlar kovulma sebebidir malum.

Mayıs sonundan beri İstanbul Taksim’de Bedaş binası önünde çadırda nöbetteler. Her cuma Galatasaray Lisesi’nin önünden Bedaş binasına kadar yürüyorlar. Sesler duyulsun diye.

Seslerini duyan çıkmayınca Boğaz Köprüsü’nü trafiğe kapattılar, gözaltına alındılar. Bedaş binasına girmeye çalıştılar, cevap şaşırtıcı olmadı: Gaz, cop vs. Standart uygulama malum.

Maaş ödemeyip, işten çıkaran şirketin bir teklifi var tabii. Enerji-Sen Başkanı Kamil Kartal özetliyor bu teklifi: Sendikadan istifa edin, işbaşı yapın.

Maaşları ödenmediği için iş bırakan 120 işçi işten atıldı. Sendikayı bırakırlarsa işe alınacaklar. Onlar da direniyor. Direnen Bedaş işçileri Yaşar Kemal’in meslektaşı. Direnen Bedaş işçileri belli ki Yaşar Kemal’in fikirdaşı.

İşte efendim işçi sınıfı kalmadı, sosyalizm demode falan. Peki 60 sene önceki kontrolörün başına gelen neden bugünkü kontrolörlerin de başına geliyor? Yoksa hak aramak demode de keyfi işten çıkartmak ve işçilerin örgütlenmesine düşmanlık hep moda mı?

20 Temmuz 2012 Cuma

Bedaş Direnişi Onurumuzdur!

Bedaş işçileriyle dayanışma konseri Gazi Kent Ormanı Amfi Tiyatro'da yapıldı. 5 bine yakın insan katıldı. biz de Gazili Veliler olarak  mesajımızla  Bedaş işçilerinin yanında olduğumuzu belirttik ve direnişlerini selamladık. Taşeronluk sistemi ve 4+4+4 saldırısını ancak birleşik mücadele ile püskürtebileceğimizi vurguladık. 
Gazili Veliler olarak 4+4+4 eğitim sistemine karşı başlattığımız imza kampanyamızı dayanışma konserine de taşıdık ve konser alanında imza topladık. 



19 Temmuz 2012 Perşembe

66 aylıkların ilkokula zorunlu kaydına hayır!

66 aylık çocuklarımızın ilkokul sıralarında değil oyun bahçelerinin olduğu anaokullarında olmaları gerekiyor. Anaokulu tüm çocuklar için ve parasız olmalı.

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Gazili Veliler olarak başlattığımız imza kampanyası metni



Mayıs ayında başlattığımız imza kampanyası çerçevesinde 10 binden fazla imza topladık. Ve çalışmamız hala devam ediyor. 

İmza Metnimiz:
1- 4+4+4 eğitim sistemi, çocuklarımızı hangi koşullarda eğitim alacakları belli olmayan bir döneme itmektedir. Zorunlu eğitimin süresi, içeriği ve teknik yapısı ideolojik kaygılarla değil bilimsel veriler ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.
2- Eğitim her düzeyde parasız ve zorunlu olmalıdır.
3- İkinci 4 yıllık eğitim aşamasında meslek seçimleri kaldırılmalı; mesleki seçimler 16 yaşından önce yaptırılmamalıdır.
4- Ana sınıfları ilkokul ve ortaokuldan bağımsız düzenlenip zorunlu ve parasız olmalıdır.
5- 4+4+4 kademeli eğitim sistemi, alt yapısı oluşturulmadan hayata geçirilmemelidir. Okul sayıları artırılıp yeni yapılan okullara yeterli öğretmen ataması yapıldıktan sonra ilköğretim binaları ayrılmalarıdır.
6- İlköğretim okullarının ortaokul ve ilkokul olarak ayrıştırılmasına geçiş prefabrik vb eğitime elverişsiz ortamlarda değil öğrencileri öğretmenlerinden ayırmadan, çağa uygun binalarda yapılması gerekir.
7- Eğitim sistemi siyasete alet edilmemeli; insanlar arasında sınıf farkı yaratmadan din, dil, ırk ayrımı gözetilmeden herkese eşit bir eğitim sistemi uygulanmalıdır.
Biz aşağıda imzası bulunan bu ülkenin yurttaşları siyasal amaçlara göre şekillenen bir eğitim sistemi değil akla, çağa ve toplumun gerçek ihtiyaçlarına hizmet eden bağımsız bir eğitim sistemi istiyoruz.
Adı                                               Soyadı                                                             İmza Meslek





Gazili veliler 4+4+4 eğitim sistemine karşı yürüdü

Gazili veliler çocuklarının kobay, eğitim sisteminin yapboz tahtası haline getirilmesine karşı üç hafta boyunca mahallede girilmedik okul, gezilmedik sokak, çağrılmadık kurum ve insan bırakmamacasına yoğun bir çalışma yürüttüler. Tepkilerini sosyal medya aracılığıyla yaygınlaştırmaya, seslerini Gazi dışına da ulaştırmaya çalıştılar. 22 Mayıs eyleminin duyurusunu eylem saati olan 18.00′e kadar sürdürdüler.
Gazi İÖO, Aslangazi İÖO, Atatürk Çiftliği İÖO, İstiklal İÖO, Zübeyde Hanım İÖO, Mehmetçik İÖO öğrenci velilerinin eylem için toplanma noktası Gazi Cemevi önüydü.
Gazi ilköğretim okulu öğrenci ve velileri ise Gazili Veliler’in eylem için hazırladıkları “Çocuklar Geleceğimiz. Karanlık Yarınlara Teslim Etmeyeceğiz” pankartını açarak ellerinde dövizlerle toplanma noktasına yürüdüler. Bu sırada yol boyunca pencerelerinden bakanlara, sokaktaki insanlara eyleme katılım çağrısı yaptılar.
Sloganlarla yürüyenler Gazi Cemevi’nde toplanan ana kitle tarafından alkışlarla karşılandı ve toplu olarak basın açıklamasının yapılacağı Şair Abay Konan Lisesi önüne doğru yol trafiğe kapatılarak yüründü. Yürüyüş boyunca çevreden eyleme katılanlarla birlikte kitle 500 kişiye ulaştı.
Yürüyüş ve basın açıklaması boyunca sık sık “Parasız Eğitim İstiyoruz”, “Çocuk İşçiler İstemiyoruz”, “Çocuk Gelinler İstemiyoruz”, “AKP Elini Okulumdan Çek”, “Parasız, Bilimsel, Anadilde Eğitim İstiyoruz”, “Prefabrik Okullara Hayır”, “Herkese Parasız Eğitim Hakkı”, “Herkese Parasız Sağlık Hakkı”, “Zorunlu Din Dersine Hayır”, “Savaşa Değil Eğitime Bütçe”, “Herkese Anadilde Eğitim Hakkı” sloganları coşkulu bir biçimde atıldı.
Şair Abay Konan Lisesi önüne gelindiğinde önce öğrenci velisi Özlem Oktay bugüne kadar yürütmüş oldukları çalışmanın kısa bir sunumunu yaptı ve Gazi İlköğretim Okulu veli temsilcisi Eylem Doğan’ı basın açıklamasını okuması için çağırdı. 
Basın açıklamasına Eylem Doğan pankartlarına da taşıdıkları
“ÇOCUKLAR GELECEĞİMİZ, KARANLIK YARINLARA TESLİM ETMEYECEĞİZ!” sözleriyle başladı ve sık sık sloganlarla kesilen açıklaması şöyle devam etti:
“4+4+4 kademeli eğitim sistemine karşıyız. Çünkü;
- Bu yasayla devlet okullarında ilköğretimin parasız olduğu ifadesi kaldırıldı. Böylece parasız eğitim hakkı eğer biz sesimizi çıkarmaz, mücadele etmezsek bütünüyle toprağa gömülecek. Bugüne kadar bizlerden çeşitli yollarla, okul-aile birliği aracılığıyla adı bağış ama kendisi zorunlu olan paralar toplanmaktaydı. Bu örtülü bir biçimde eğitimin paralı olmasından başka bir şey değildi. Şimdi ise bu örtüye bile ihtiyaç duymayacaklar. Bu yasayla paralı eğitime yasal bir temel oluşturulmuştur. Parasız eğitim hakkı, en temel haklarımızdan birisidir. Gaspettirmeyeceğiz! Herkes için parasız, bilimsel, anadilde eğitim hakkı istiyoruz!
- 4+4+4 ile ağaç daha yaşken eğdirilecek ve çocuklarımız sermayeye taze kan olacaktır. Yasayla ilk 4 yıldan sonra çocuklarımız mesleki eğitime yönlendirilecek, mesleki ders seçimi yapacaklar. Dünyanın hiçbir yerinde bizde olduğu gibi mesleki yönlendirme yaşı 9 değildir. Kesintisiz değil kademeli eğitim sisteminin de, mesleki yönlendirmenin de işçi-emekçi çocukları için karşılığı çocuk işçiliğidir.Çocuklarımız geleceğimizdir. Geleceğimizi karartmalarına izin vermeyeceğiz!
- 5 yaşındaki çocuğun fiziksel-zihinsel gelişimi için anaokulu eğitimi şarttır. Çocuklarımızın oyun-eğlenceyle içiçe eğitilmesi ve okula hazırlanması ancak herkese eşit ve parasız sağlanacak okul öncesi eğitimle olabilir. Bu yasa anaokulu eğitimini getirmediği gibi çocuklarımızı 66 aylıkken, yani 5 yaşındayken okula göndermeyi dayatmaktadır. Bu yıl 7 yaşındaki 6 yaşındaki ve 5 yaşındaki çocuklar aynı sınıfta ve sıralarda eğitim görecekler. Gelişme düzeyleri aynı olmayan çocukların birlikte okula alınması ne kadar bilimsel ve doğrudur?
- Kademeli eğitim sistemi ile ilköğretim okulları hiçbir altyapısı hazırlanmadan ilk ve ortaokul diye ayrılıyor. Gelecek yıl çocuklarımız hangi okullarda, nasıl bir ortamda eğitim görecek? Bu sorunun yanıtını Gazili Veliler olarak bizler ilçemize kurulmaya başlanan prefabrik okullardan biliyoruz. Çocuklarımız alıştıkları ortamdan, arkadaşlarından, öğretmenlerinden ayrılmış olacaklar. Çocuklarımızı adeta kobay gibi kullanan eğitim sistemine karşıyız. Çocuklarımızın, hiçbir fiziki altyapısı hazır olmayan prefabrik okullarda okumasını istemiyoruz.
- Çocuklarımızın nasıl bir eğitim alacakları konusunda sözümüzü söylemek istiyoruz. Biz ne çocuklarımız kindar, ne de dindar olsun istiyoruz. Çocuklarımız insanca koşullarda, büyüme çağlarına uygun bilimsel bir eğitimle geleceğe hazırlanmalıdır. Eğitim hiçbir ayrım yapılmadan herkes için hak olmalıdır. Bugün buraya toplanmış veliler olarak çocuk işçiliğe de, paralı eğitime de karşıyız. Çocuklarımızı altyapısız eğitim sisteminizin kobayı yaptırmayacağız. Prefabrik okullara çokuklarımızı göndermek istemiyoruz.”
Eylem Doğan’ın konuşması sonlandıktan sonra; Gazili velilere bütün çalışmaları ve eylem süreci boyunca destek olan Eğitim-Sen 4′lu Şube Başkanı Arzu Erdoğan’a söz verildi. Arzu Erdoğan:
“Değerli çocuklar, değerli arkadaşlar, değerli veliler bugün ve bundan önceki yapmış olduğumuz çalışmalarda oldukça haklısınız. 4+4+4 denilen bu yeni eğitim sisteminin uygulaması sırasında ki kaygılarınız tamamen yerinde. Doğru bir yoldasınız. Gerçekten de 4+4+ diye AKP hükümetinin zorla, cebren uygulamaya çalıştığı bu eğitim sistemi başta çocuklarımıza hiçbir yarar getirmemektedir. Biz eğitim emekçileri de bu sürecin mağdurlarındanız. Dolayısyla hep birlikte öğrencilerimizin, çocuklarımızın geleceğinin harcanmaması, biz eğitim emekçilerin norm kadro fazlası olmaması için öğrenci velileriyle bir araya gelip 4+4+4′e karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Ancak mücadelemiz birlikte olursa ses getirir. Parçalı duruşlarımız ses getirmez sevgili arkadaşlar.
Çarşamba günü kamu emekçilerinin bir grevi var. Eğitim alanı paralı hale getiriliyor, sağlık alanı paralı hale getiriliyor. AKP hükümetinin politikaları emek düşmanı ve halk düşmanı faşizan politikalardır. Bu politikalara dur demek için, biz emekçilerin grevli toplu sözleşmeli sendikal hakları için yarın alanlardayız. Sizlerin de desteğinizi bekliyoruz.” diyerek 23 Mayıs grevi için toplanma saat ve eylem programlarını açıklayarak sözlerine son verdi.
Bu konuşmadan sonra bir veli söz alıp Perşembe saat 12.30′da Zübeyde Hanım İÖO’unda da yine 4+4+4′e karşı yapacakları bir başka eylemin duyurusunu yaptı. Basın açıklaması bu duyurudan sonra, eyleme destek veren kurumlara, mahalle muhtarlarına, Eğitim-Sen’li öğretmenlere, sağlık ve basın emekçilerine, Şair Abay Lisesi öğrencilerine ve eyleme katılıp destek veren tüm veli ve öğrencilere teşekkür edilerek, bundan sonraki çalışmalarda da birlikte mücadele çağrısı yapılarak sonlandırıldı.
Gazili Veliler, kamu çalışanları grev yürüyüşüne de “Çocuklarımız geleceğimiz, karanlık yarına teslim etmeyeceğiz!/Gazili Veliler” pankartıyla katıldılar.